Doğanın Dans Gösterisi: Kuzey Işıkları!

Orta Çağ Avrupası döneminde Kuzey Işıkları’nın tanrının işaretleri olduğu düşüncesi yaygınmış. Ne yalan söyleyelim böyle düşünmekte haklılar çünkü rengarenk ışıklar gökyüzünde dans ederken insan nerede olduğunu unutup ‘Bu gerçek olamaz!’ diye düşünebiliyor.

Temel olarak yeryüzünün manyetik alanı ile güneşten gelen elektronlar ve protonlar sayesinde oluşan bu ışımalara ‘Aurora’ da deniliyor. Gözlemlenebilmesi için en uygun zamanın gece saatleri olduğu gibi, hava da bulutsuz olmalı. Kuzey ışıklarını görelim diye gittiğiniz Kuzey Kutbu’ndan rüzgarlı bir günde sadece kar fırtınası yiyerek dönmeniz çok olası. Yazları 24 saate yakın gündüz olduğu için, tercih edilen mevsimler genellikle kış ayları. Ancak 23 Eylül ve 21 Mart günleri olan ekinokslarda da ışık aktiviteleri bir hayli yoğun.

İsmini Roma’da ki Şafak Tanrıçasından alan Aurora’ya bazı halklar ‘Ruhların Dansı’ lakabını takmış durumda. Fotoğrafları gördükçe gerçekten onlarla aynı fikirde olmamak elde değil; ışıklar adeta dans ediyor!

Kuzey Işıkları genellikle yeşil renkte gözüktüğü gibi uygun yansımalar ya da molekül çarpışmalarına bağlı olarak kırmızı, mor, mavi gibi renklerde de görülebiliyor. Kutuplara çıktıkça daha da artan bu muhteşem şöleni izlemek için en ideal yerler arasında Norveç, Finlandiya, İzlanda, İsveç, İskoçya ve Kanada’nın kuzey bölgeleri başta geliyor. Aynı zamanda bu ülkelere gittiğinizde eğer durgun bir hava varsa, hayatınızda hiç görmediğiniz kadar yıldız görmeniz de çok olası. Ortalama 5 dakikada bir yıldız kaymasından dolayı bir yerden sonra bunları normal karşılayacak ve şaşırıp dilek tutmayı bırakacaksınız!

“Ben -20, -30 derecede ışık görmek için dışarda 3-4 saat duramam” diyenler olabileceği gibi soğuğu hiçe sayıp bu muhteşem gösteri için yollara düşenlerin sayısı hiç de azımsanmayacak oranda. Bu gibi macera severler için tabii ki büyüklü küçüklü turlar düzenleniyor. Turlar rehberleri, sizi alıp ışık gösterisini en iyi izleyebileceğiniz tarafa doğru götürüyor. Ama hatırlatmakta fayda var; bazen doğa şansını sizden yana kullanmayabiliyor; o gibi durumlarda -20 derecede beklemeyi göze almış olmanız çok önemli. Ancak sıcacık yatağımda uzanarak gökyüzünü izlemek istiyorum diyenleri de turizmciler unutmamış ve iglolardan esinlenilmiş evler onlar için tasarlanmış.

Uygun bütçeyi ayarladıktan sonra yollara düşüp bu harika ışık şölenini canlı olarak izlemek size kalmış. Aman diyelim; soğuk için gerekli teçhizatları almayı ihmal etmeyin!