Yeryüzündeki En Soğuk Kente Hoşgeldiniz: “Yakutsk”

Yakutsk, -60 dereceyi bulan havasıyla dünyanın en soğuk şehri olarak biliniyor. Sibirya’da kuzey kutbundan 450 km uzaklıktaki Yakutsk şehri o kadar soğuk ki; -45 derecelerdeki hava, şehrin sakinleri için “normal” olarak kabul ediliyor. Sıcaklık (soğukluk demek daha mı doğru acaba?) ortalamasının -40 derecelerde seyrettiği şehirde nüfus hiç de az değil. 240,000 nüfuslu şehrin bu kadar popüler olmasının en önemli nedeni zengin yer altı kaynakları.

Dünya pırlanta rezervlerinin %20′si burada bulunuyor. Ayrıca altın ve diğer kıymetli madenler açısından da oldukça zengin bir kent. Hatta şehir periyodik tablodaki bütün elementleri barındırıyor! (Bir efsaneye göre de yaradılış tanrısı, doğal kaynakları yaymak için dünyada gezerken, Yakutsk’a geldiğinde soğuktan elleri donmuş ve elindeki bütün elementleri buraya düşürmüş!)

Bölgede herhangi bir ekin yetiştirilemediğinden Yakutsk kentinde her yer balık ve et pazarları ile dolu. Üstelik pazarda satılan her şey sanki derin dondurucudan çıkarılmış gibi.

Ocak ayında ortalama sıcaklığı -40 derece olan, ağır endüstri ve kürk işleme sanayinin bulunduğu şehirde satılan her türlü giyecek termik. İç çamaşırlar dahil her şey ya yünden ya da tiftikten. Sibirya standartlarına göre bile insan dışı bir soğukluğa sahip bir şehir olduğundan kürk giyinmeden dışarı çıkmak gibi bir şansınız yok, aksi halde donmanız mümkün.

Ülkede demiryolu yok. Senenin donmayan aylarında ulaşım Lena nehri ile sağlanıyor. Ayrıca Sovyet Rusya zamanında Sibirya hapishanelerine yollanan mahkumlar tarafından yapılan 2000 km’lik bir yol bulunuyor. Böylelikle halk ulaşımı arabalarla sağlayabiliyor. Arabalar genellikle ikinci el Japon arabaları. Araba sahipleri motorlarını yaza kadar devamlı olarak çalıştırmak zorundalar, motoru en fazla yarım saat durdurabilirler. Daha fazla durduğu anda araba buz dağı haline gelir ve yaza kadar çalışması neredeyse imkansızdır. Ayrıca devamlı çalışan araba motorları yüzünden eksoz gazları şehrin tepesinde kalın bir buhar tabakası oluşturmaktadır.

Akademisyenlerin çoğu burada yaşanmaması gerektiği düşüncesinde. Ancak yerli halk, burada doğduk o halde burada ölürüz diyor.