filoji
Bu tartışmanın artık sonuna gelindi. Nöroloji (beyin ve sinir sistemi bilimi) yüksek seviyede yaratıcı insanların ortalama bir insandan daha farklı düşündüğünü ve davrandığını onaylıyor. Bu insanların beyinleri kelimenin tam manasıyla benzersiz bir donanıma sahiptir. Ancak bahşedilmiş bu hediye genellikle ilişkileri gerebiliyor.
Eğer üstün yaratıcılığa sahip bir insanı seviyorsanız, muhtemelen tamamen farklı bir dünyada yaşıyorlarmış gibi düşündüğünüz anları tecrübe etmişsinizdir. Gerçek şu ki, onların yaşadığı dünya bizimkinden farklı! Ancak ne yazık ki onları değiştirmeye çalışmak anlamaya çalışmak kadar etkili değil.
Onları anlayabilmek dünyayı onların gözleriyle görmekten ve bu 20 şeyi hatırlamaktan geçiyor:
1. Asla durulmayan bir zihinleri vardır!
Yaratıcı bir zihin yakıt olarak yoğun merakla doldurulmuş ve hiç durmadan çalışan bir makineye benzer. Durdurma düğmesi yoktur ve kapatmanın bir yolunu bulamazsınız. Bu bazı zamanlar yorucu olabilir ama aynı zamanda delicesine eğlenceli etkinliklerin ve konuşmaların kaynağıdır.
2. Mevcut duruma meydan okurlar!
Şu iki soru yaratıcı olan her insanı diğerlerinden çok daha fazla deli eder. Olursa ne olur? ve neden olmasın? Herkesin ciddiye aldığı konuları sorgularlar. Bu insanlar etrafındakileri rahatsız eder ancak yaratıcılığın mümkün olanı yeniden tanımlamasına olanak sağlayan bu yetenekleridir.
3. Diğerleri kabul etmese de onlar yaratıcılıklarını sahiplenirler!
Yaratıcı bireyler popüler olmaktansa şahsına münhasır kişiler olmayı tercih ederler. Yanlış anlaşılmaya ya da dışlanmaya sebep olsa bile taviz vermeksizin kendi benliklerine sadık kalmak onların başarıyı tanımlama şeklidir.
4. Verilen görevi tamamlamakta zorluk çekerler!
Üstün yaratıcı insanlar büyük zihinsel sıçrayışlar yaparak ve yeni şeylere başlayarak harekete geçirilirler. Yeni ve heyecanlı bir şeyin sözü tüm dikkatlerini dağıtır ve var olan projeler sıkıcı işlere dönüşebilir.
5. Döngüler yaratırlar!
Yaratıcılığın bazen manik, yoğun, hareketli dönemleri ve gevşek hissedebileceğiniz durgun zamanları arasında gidip gelen bir ritmi vardır. Her bir dönem, doğal mevsimlerin birbirlerine bağlı ve gerekli olduğu gibi gereklidir ve atlanamaz.
6. Ruhlarını beslemek için zamana ihtiyaçları vardır!
Hiç kimse arabanın deposunu bir kez doldurarak ülke dışına kadar süremez. Aynı bu şekilde olduğu gibi yaratıcı insanların da sıklıkla ilham kaynaklarını ve kuvvetlerini yenilemeleri gerekiyor. Bu, genellikle belli bir zaman dilimi için yalnızlık gerektirir.
7. Yaratmak için bir mekana ihtiyaçları vardır!
Yaratıcılıkta zirveye çıkmak için doğru ortama sahip olmak gereklidir. Burası bir stüdyo, kahve dükkanı ya da evin sessiz bir köşesi olabilir. Her neresi olursa olsun, sınırları koymalarını ve size saygı duymalarını sağlayın.
8. Yoğun bir şekilde odaklanırlar!
Üstün yaratıcılığa sahip insanlar işlerine odaklandığında bütün dünyayı sustururlar. Birden fazla işe aynı anda odaklanamazlar ve sadece 20 saniyeliğine bile bölünmüş olsalar tekrardan odaklanmaları 20 dakika sürebilir.
9. Derinden Hissederler!
Yaratıcılık insanın içten bir şekilde kendini ifade etme ve iletişim kurma biçimidir. Sahip olmadığınız bir şeyi vermek imkansızdır ve ancak kendinizden gittiğiniz kadar birini içinize alabilirsiniz. Eskiden bir yazar bana, bir sanatçı duyulmak için fısıldamak istiyorsa sayfada çığlık atması gerekir demişti. Aynı şekilde, yaratıcı bir insan derinden bir iletişim kurmak istiyorsa derinden hissetmelidir.
10. Mutluluğun ve depresyonun kıyısında yaşarlar!
Çok derinden hissettiklerinden üstün yaratıcı insanlar genelde hızlıca mutluluktan üzüntüye hatta depresyona bile geçiş yapabilirler. Onların hassas kalbi parlak fikirlerinin kaynağıyken aynı zamanda ızdıraplarının da kaynağıdır.
11. Hikayelerinde düşünürler ve konuşurlar!
Gerçekler, asla bir hikayenin yapabildiği gibi insanların kalbini kıpırdatmaz. Üstün yaratıcılığa sahip olanlar, özellikle sanatçılar bunu bilir ve yaptıkları her şeyin içine hikayelerini taşırlar. Bir şeyi açıklamak onlar için daha fazla zaman alır ki asıl nokta açıklamak değil, tecrübedir.
12. Her yeni bir gün karşılaştıkları direnişle savaşırlar!
The War of Art kitabının yazarı Steven Pressfield:
“Çoğumuzun iki hayatı vardır. Biri yaşadığımız, diğeri ise içimizde barınan yaşanmamış hayatımız. İşte Direniş bu iki hayatın arasında bir yerde durur.”
Üstün yaratıcılığa sahip kişiler, her gün büyümelerinin ve kendilerini zorlamanın bir ihtiyaç olduğunun bilinciyle uyanırlar. Ancak Pressfield Direniş’i bu şekilde adlandırırken, gereken niteliklere sahip olmama korkusu bu kişilerde her zaman mevcuttur. Bunu göğüslemeyi ya öğrenirler ya da öğrenmezler.
13. İşlerine söyleneni kişisel olarak alırlar!
Yaratıcı iş, bir insanın yarattığı şeyi ifade ettiği en ham tabiridir. Genelde kendilerini bundan ayrı tutamaz, böylece her eleştiriyi öz değerlerine karşı bir onaylama ya da suçlama olarak görürler.
14. Kendilerine inanmakta güçlük çekerler!
En kendinden emin görünen insan bile sıklıkla kendine “Gerçekten yeterince iyi miyim?” diye sorarak merak etmeden duramaz. Sürekli olarak kendi işlerini başkalarınınkiyle kıyaslarlar ve bunu yaparak belki de herkese yeterince açık şekilde gözüken parlak zihinlerini ve fikirlerini görmeyi beceremezler.
15. Sezgileri çok kuvvetlidir!
Bilim hala Nasıl ve Neden yaratıcılığını açıklamakta sınıfta kalıyor. Ancak yaratıcı bireyler sezgisel bir şekilde onlara verilen bu hediyeyi nasıl tekrar tekrar kullanacaklarını biliyorlar. Onlar size bunun anlaşılamayacak, yalnızca ilk elden tecrübe edilebilecek bir şey olduğunu söyleyeceklerdir.
16. Ertelemeyi bir silah olarak kullanırlar!
Yaratıcı insanlar işlerini erteleyen kişilikler olarak nam salmışlardır çünkü çoğu en iyi işini baskı altındayken yapıyor. Bazen bilerek bazen de bilinçsiz bir şekilde zorlu işleri yetiştirmeye çalışırken hissedilen telaşı tecrübe etmek için işlerini son dakikaya kadar erteliyorlar.
17. Yaratıcı akımın bağımlısıdırlar!
Nöroloji alanında son zamanlarda yapılan araştırmalar “akım durumunun” dünyada en çok bağımlılık yaratan tecrübe olduğunu keşfetmişlerdir. Üstün yaratıcı kişilerin yaratıcılıklarının artması ve azalmasından sıkıntı çekmelerinin sebebi mental ve duygusal çıkışlardır. Bu kalıcı bir güçtür. Gerçek manada yaratmanın heyecanına bağımlıdırlar.
18. Projelerini bitirmekte güçlük çekerler!
Yaratıcılık sürecinin başlangıç safhası hızlı değişmesi ve heyecanla dolu olmasıdır. Genelde onlara çok tanıdık gelen projeleri başlangıçta gelen ilk akımı tecrübe etmek için terk ederler.
19. Noktaları diğerlerinden daha iyi birleştirirler!
Steve Jobs’un bir zamanlar gerçek yaratıcılığın, noktaları birleştirmekten biraz daha fazlası olduğunu söylemiştir. Yaratıcılık diğer herkes anlamadan önce modeli görebilmektir.
20. Asla büyümezler!
Yaratıcı insanlar bir çocuğun gözlerinden görebilmek için can atarlar ve merak duygularından asla bir zerre dahi kaybetmezler. Onlar için hayat bir gizem, macera ve genç kalarak büyümektir. Geriye kalan her şey sadece var olmuştur ve hayatın gerçeği onlar değildir.
GIPHY App Key not set. Please check settings