Bruce Lee’nin Mektupları: “Düşünceler Kağıda Dökülmeli”

En iyi filmleri ile tanınan Bruce Lee, bir dövüş sanatçısı ve filozof olarak bir aktörden daha fazla şeydir. Kendisine yazdığı mektuplarda, düşüncelerine, amaçlarına ve devamlı kendini anlama ve gelişmeye çalışması üzerine ne kadar zaman harcadığını ortaya koydu.

Kişisel gelişim yaklaşımından ne öğrenebiliriz?

Bruce Lee’nin Kendini Yansıtmanın Önemi Hakkında Bize Ne Öğretebilir?

Bruce Lee, hayatımızdaki şeyleri yazmanın bir sanat olduğunu gösteriyor. Birçoğumuz, oturup, hedefler ve rüyalar listeleri yazmak için zaman ayırdığımızda bir başarı duygusu hissediyoruz; bunlara ulaşmak için yapılandırılmış bir plan bile olabilir. Bununla birlikte, bu kendini geliştirmeye başlamak için harika bir yoldur. Bruce Lee’nin kendini yansıtmanın öneminden öğreneceğimiz şey ve daha da önemlisi kendi gelişimimiz için geçerli olan şey, kendimizi yansıtan harcama zamanının kendi kendine etkinliğine (yeteneklerimize olan inancımıza) izin vermesidir. Öz-inanç, kendimize sadık kalmamız ve hayatta istediğimiz değişiklikleri yapmaya istekli olmakla birlikte, kişisel gelişimimizin başarısının anahtarı olarak göz ardı ettiğimiz bir şeydir.

Lee’nin mektubunda şöyle yazıyor:

“Vasiyetin gücünün, zihnimin tüm diğer bölümleri üzerindeki yüksek mahkeme olduğunun bilincinde olarak, herhangi bir amaç için harekete geçmeye ihtiyaç duyduğumda bunu günlük olarak uygulayacağım ve isteğimin gücünü günde en az bir kez harekete geçirmek için tasarlanan HABİT’i oluşturacağım. Zihnimin hâkim düşüncelerinin sonunda kendilerini dışa, fiziksel eylemde üreteceğini ve yavaş yavaş kendilerini fiziksel gerçekliğe dönüştürdüğünün farkındayım; bu nedenle düşüncelerimi 30 dakika konsantre edeceğim. kişinin düşünme görevi üzerine planladığım günlük; aklımda açık bir zihinsel resim yaratmamı sağlayacak.”

Bu mektup, onun net yansımalarını ve günlük düşüncelerinin ve eylemlerinin hayat yolculuğuna nasıl gerçekten katkıda bulunduğu yolundaki kendi yansımaları.